Gelişen teknoloji, kullanıcı eğilimleri ve sektörün büyüme hızı ile Transmedia dönüşümü hızla gerçekleşmektedir. Nedir bu Transmedia dönüşümü? – Eskiden telefon, broşür gibi şu an ilkel olarak nitelendirdiğimiz reklam mecralarının yerini sosyal medya, online reklamcılığa bırakmasıdır. Bu dönüşümün hızlı gerçekleşmesi de, markaların eski bilenen reklam yöntemlerinden, yeni çağ yöntemlere keskin bir geçiş yapmasını zorunlu kılmıştır. Eski tip reklamlar genel olarak tüm topluma hitap etmekteyken, yenilen reklam düzeniyle artık aralıklar daraltılıp, daha fazla müşteri odaklı pazarlama teknikleri kullanılmaya başlandı. Bu yazımızda Sosyal Medya Reklam Pazarlama Tekniklerini mercek altına alacağız.

Sosyal Medya Reklam Pazarlama

Online reklamlar, mobil medya ve uygulamalar vasıtasıyla sürekli elimizin altındayken, sosyal medyayla birlikte gündelik hayatımızın merkezine yerleşti. Küçüğünden büyüğüne tüm markaların reklam tercihleri de sosyal medya platformları olmaya başladı. Aslında sosyal medyanın hayatımıza girdiği günlerde, yıllardır görüşmediğimiz arkadaşlarımızı bir çırpıda bulmamız ile, bu sektörün ne kadar hızlı büyüyeceğinin sinyalini almıştık. Bu bağlamda online reklamcılığı, ucu bucağı bulunmayan engin bir denize benzetirsek yanılmış olmalıyız. Hangi balığın nerede tutulacağını iyi bilmek gerekir. Balığı hazır olarak edinmek yerine, nasıl tutacağımızı öğrenmeliyiz. Biz kendimizi ne kadar donanım sahibi yaparsak, oltamız o kadar güçlü olur ve balıkları tutmamız o kadar kolay bir hal alır. Mr.Konfüçyüs’e selamlar. Bu engin denizin Sosyal Medya Reklamları kısmına değineceğimiz bu bölümde, sizlere fikirler sunmaya çalışacağız.

Online Reklamcılık denince aslında hepimizin aklına, öncelikle Google Adwords geliyor. Fakat bu başlığı bundan sonraki üç yazımızda detaylı bir şekilde inceleyeceğimizi belirtip, anlam bütünlüğünü ve devamlılığını korumak adına öncelikle Facebook Reklamları, Twitter Reklamları ve LinkedIn Reklamlarına değinelim.

Nedir bu LinkedIn reklamları? – Beyaz yakalıların mensup olduğu dünyanın en profesyonel paylaşım ağı olarak nitelendirilen LinkedIn, bizim kurumsal tarafımızı ön tarafa çıkarabileceğimiz bir ağ olarak göze çarpıyor. Twitter ve Facebook hesapları biraz daha genelken(7’den 70’e herkesin bir hesabı var olduğundan), LinkedIn tam olarak profesyoneller geçididir. İşleyiş bakımından kullanıcılar, pozisyonlarından çalıştıkları yer bilgilerine, yaşlarından yaşadıkları yerlere kadar, bahsettiğimiz iki ağa göre daha doğru bilgiler verirler. Bir önceki yazımız olan “Sosyal Medya Pazarlama Teknikleri” da değinmiştik ve bu aşamada bir LinkedIn profiliniz olduğunu varsayıyoruz. Diğer reklam türlerinin, daha genel olduğunu kabul etmiştik, fakat sosyal medya reklamlarında bunun aksine sektörel hedeflemeler, demografik hedeflemeler(yaş, cinsiyet, iş ünvanı, vs.) uygulayarak, hedef kitlemize daha emin adımlarla yaklaşabiliriz. Örneğin muhasebe üzerine bir yazılım programı geliştirdiniz ve bunun tanıtımını yapmak istiyorsunuz. Sektörel hedeflemeyle, muhasebe şirketlerini, muhasebecileri hedefleyerek, hedef kitlenize direk olarak ulaşabilirsiniz. İşi daha ileriye götürüp, demografik hedefleme seçeneklerini kullanarak da yaş aralığına kadar dahi aralığınızı daraltabilirsiniz. Bunun haricinde istediğiniz, ilgili dikkat çekici sayfalarda yayınlanmasını isteyerek alakalı daha çok kullanıcıya ulaşabilirsiniz. Reklamlar yayınlanır, bunun için LinkedIn’e tıklama ve ya görüntüleme başına para ödenir. Reklamımızı oluşturduk ve yayınlanıyor, müşteri memnuniyeti bizim için esas olarak şimdi başlıyor. Kullanıcı reklama tıkladığında, sizin tarafınızdan belirtilen sayfaya yönlendirilir. Muhtemelen bu web sitenizin ana sayfasıdır, ve ya web sitenizin reklamdaki konuyla ilgili olan alt sayfasıdır. Bu sayfanın çalışmıyor olması ve ya alaka düzeyinin reklamda bildirilen konuyla düşük olması, potansiyel müşteriyi müşteriye çevirme yolunda size eksi puan kazandırır, memnuniyeti azaltır. Doğru URL bilgisiyle, kullanıcıyı doğru sayfaya yönlendirip, açıklayıcı bilgilerimizi doğru bir şekilde aktarırsak, müşteri kazanma olasılığımızı ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çekmiş oluruz. Bu noktada web sitemizin optimizasyonu da çok önemlidir, bununla ilgili sizleri serinin ikinci yazısı olan “Web Sitesi Pazarlama Teknikleri” nde aydınlatmıştık. Örneğin bu platformda bir iş başvuru ilanı yayınlamışsanız eğer, linki kendi LinkedIn sayfanıza vermeniz, bu noktada daha doğru olacaktır.

Dünyanın en çok ziyaret edilen ikinci sitesi olan Facebook’ta, hesabı olmayan kullanıcı neredeyse kalmadı. Düzenli olarak internet kullanan kullanıcıların birçoğunda bir hesap olduğunu kestirebiliyoruz. Facebook Reklamları, çok geniş kitlelere ulaşabilir olduğundan, markaların reklam planlamalarında artık önemli bir yer tutuyor. Kişiselleştirilmiş reklam yaratma olanağı ve doğrudan demografik hedefleme yapılabilmesi yönünden Facebook, markalara geniş bir hareket alanı sunuyor. Test ve raporlama bilgileri de, reklam performansımızı ölçmemize olanak tanıyor. Demografik hedefleme, sosyal medyanın olmazsa olmazı, direk hedef kitlemize yönelik reklamlar da başarının sırrı. Örneğin; giyim üzerine satış yapan bir markanız var, demografik hedefleme yapıp, ayrı metin ve görsellerden oluşan reklamlar hazırlayarak, her hedefleme için ayrı reklamlar oluşturabilirsiniz. Böylece başarı oranızı yukarıya çekmiş olursunuz. Bundan ayrı olarak Facebook ilgi alanları ve ya beğenilen sayfaları, markanızın hedef belirlemesi konusunda psikolojik etmen olarak kullanabilirsiniz. Sizin sayfanızı beğenenleri hedefleyebilir, ya da rakiplerinizin sayfalarını beğenenleri hedefleyerek, amacınıza emin adımlarla ilerleyebilirsiniz. Birden fazla reklam oluşturarak, aralarından hangisinin daha başarılı gittiğini test edin. Düşük performans gösterenleri kaldırın ve ya üzerlerinde değişiklikler yapın. Kullanıcıları harekete geçirecek kısa mesajlar vermek çok önemlidir. Bunun için “indirim” her zaman geçerliliğini koruyacak bir mesaj gibi duruyor. Markanızın yapısına ve fırsatlarına uygun daha spesifik mesajlar vererek de kullanıcıyı harekete geçirebilirsiniz. Ücretlendirme yine tıklama başına ya da görüntüleme başına olacaktır. Reklamlarımız yayında, kullanıcı reklamınız tıkladı. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, kullanıcı tıkladığında yönlendireceği sayfayı yine siz belirleyeceksiniz. Doğru yönlendirme burada da en önemli unsurlardan biri. Web sitenize yönlendiriyorsanız, aynı şekilde konuyla alaka düzeyi yüksek sayfaya yönlendirmelisiniz ki, potansiyeli arttırabilin. Web sitesi optimizasyonuna zaten bundan önce bir kaç kez değinmiştik. Fakat yapılan araştırmalar Facebook kullanıcılarının, bu ağda reklamları tıkladığında genellikle Facebook içerisinde kalma eğilimini tercih ettiklerini göstermektedir. Bunun için reklamınızın yönlendirmesini, kendi markanızın Facebook sayfasına yapmanızın daha faydalı olacağını düşünüyoruz. Böylelikle reklam dışında yaptığınız tüm paylaşımları sergileyebilecek, kullanıcın beğenmesi durumunda +1 kullanıcı daha kazanmış olacaksınız. Kendi Facebook sayfanızda paylaştığınız linkler üzerinden web sitenize atama yapmanız bu durumda daha etkili olacak, bir taşla iki kuş vurmuş olacaksınız. Böylelikle müşteri mutlu, siz mutlu..

Aslında kuruluşu 2006 yılına dayanan, ülkemizde ve dünyada son yıllarda popülerliği üst seviyeye ulaşan Twitter, bizi 140 karakterle sınırlandırılan, anlık paylaşım yapabileceğimiz bir mikro-blog site. Uzmanlarca yeni nesil iletişim aracı olarak tanımlanan Twitter, yine uzmanlar tarafından yeni SMS sistemi olarak adlandırılmaktadır. Her geçen gün karmaşıklaşan internet dünyasında, basit bir takip mekanizması oluşturan Twitter, küçümsenmeyecek ölçüde kullanıcı sayısına sahip. İşin markalar kısmına gelecek olursak, aslına baktığınızda markanızın bir hesabı olsun ya da olmasın, kullanıcılar sizden çoktan bahsetmeye başlamışlardır. Twitter Reklam platformunu oluşturduğunda, hedef kitleye ulaşmak ile ilgili oldukça büyük sorunlar vardı. Halen eksikleri bulunmasına rağmen diğer ağlardan farklı olarak, reklam bütçesini daha üst düzeyde tutması, Twitter’ın büyük markaların reklam hedefinin merkezinde olmasını sağlıyor. Sponsorlu Hesaplar seçeneği ile takipçi sayınızı artırabilirsiniz. Markanızı takip etme olasılığı yüksek kullanıcılara sponsorlu hesaplar özellikle bildiriliyor. Takipçi sayısı demek, hedef kitlenizin büyümesi demektir, ne kadar fazla “gerçek” takipçi, o kadar da dönüşüm.. Sponsorlu Tweetler seçeneği ile de, tanımladığınız anahtar kelimeleri arayan kullanıcıların karşısına çıkıyorsunuz. İlgi alanları ya da bölge hedeflemesi yapmanız da mümkün. Böylelikle mesajınızı sizi takip etmeyen kişilere de ulaştırıyorsunuz. Bunun ücretlendirilmesi retweet edilme, favorilere ekleme ve verilen yanıtların sayısına göre belirleniyor. Sponsorlu Gündem seçeneği ile de gündem sıralamasının tepesinde yerinizi alıyorsunuz. Böylece kullanıcıların gözü önünde olarak, tıklandığınızda onları sponsorlu tweetlerinizle karşılıyorsunuz. Reklam zamanlaması, Twitter’da diğer sosyal medya ağlarına göre daha öne çıkıyor. Paranızı boşa harcamamak için, reklam zamanlamanızı kurgularken ekstra özen göstermenizi tavsiye ediyoruz. Evet, takipçi sayımızı arttırdık, sıra geldi özenle seçilmiş mesajlarımıza. Kısa ve vurucu bir cümle her zaman etki yaratır ve tıklanma isteği uyandırır. Gerçi Twitter zaten bizi 140 karakterle sınırlayarak hemen etki yaratmamızı istiyor. Etkileyici bir mesaj belirledikten sonra, mesajınıza fotoğraf ve ya link ekleyerek, müşteri kazanabilirsiniz. Yine bu noktada da doğru ve alakalı link karşımıza çıkıyor. Yönlendirmeleri ve de daha önce belirttiğimiz optimizasyonları doğru yaparsak, potansiyelimizi hedeflerimize entegre etmeyi her zaman başarabiliriz.

Bundan sonraki üç yazımızda dünyanın en büyük arama motoru ve dünyanın en çok ziyaret edilen sitesi olan Google’ın Adwords uygulaması ile ilgili sizlere ışık tutmaya çalışacağız.

Serinin bir sonraki yazısı: Google Adwords Arama Motoru Ağı Reklam Pazarlama Teknikleri